16 Mart 2012 Cuma

avestadan koparılan iyilik

fareli köyün kalaycısı
vaazına dünya dolayıp
uçurum ekledi gözlerime...
tek tek düştü tanrılar
tek tek vurdum hepsini.

isimsiz şehirlerden başladık yakmaya sözcükleri
hanelerimize hücre sızdıranlar,
kalplerimize esarette ekledi.

riyanın densiz çölünden
akrep çalıp
kuyruğuna yalan bağladım.
ateş çemberine sokup aklımı
her sayfada altını çizdim ben'in
geçmişin urganıyla dolandım..

dilsizdim
bir uçurum daha dizip aklımın yamacına sigara içtim

bir kaç kulaçta hissedip varoluşu
evrenin bakir vücudunda acı aranmak gibi
kalaycının güğümünden fare aşırdım...
gün günü kovaladı
bir kaç kaçak hayat sakladım.

kemik seslerinde dans eden hazin neslin
kulağına küpe kaçırdım belki
ehrimen avucuma tükürüp
saçlarımı okşadı
kaygan düşlerden,
ağız dalaşları topladım.

lösemiliğimiz baki kaldı kralın çıplağında,
dolayıp zamana saçlarını
ihanet ince ince örüldü
postuna dost diyen dilin hain yüzü çözüldü
ilk dudakları akmaya başladı
defter defter....
dizi dizi
artık her din tanrının dekoltesi....

oysa nefes alarak bile
şarabilerin altın dalından
her gece bir yıldız düşürdüm,

biri ahura mazda'ya

ve

soluk benizli eskimiş bir akşamdan, ankara'ya

sana da....

Hiç yorum yok: